Time Clauses (Zaman Cümleleri), İngilizce’de olayların zaman içerisindeki sıralamasını ve ilişkisini ifade etmenin en etkili yollarından biridir. Günlük konuşmalardan resmi yazışmalara kadar geniş bir kullanım alanına sahip olan bu ifadeler, bir olayın diğerine nasıl ve ne zaman bağlı olduğunu net bir şekilde ifade etmemizi sağlar.
Zaman bağlaçlarıyla oluşturulan bu yapılar, doğru kullanıldığında cümlelerinize anlam derinliği kazandırır ve anlatmak istediklerinizi daha akıcı bir şekilde ifade etmenize yardımcı olur.
Time Clauses Konu Anlatımı
1) Time Clauses cümlenin başında ya da sonunda kullanılabilir. Sık kullanılanlar aşağıdadır:
before
after
since
by the time
until
till
by the time
the moment
as soon as
when
once
as
while
I saw her. I fell in love with her. Onu gördüm. Aşık oldum.
Bu iki cümleyi time clause ile şu şekilde kurabiliriz:
The moment I saw her, I fell in love. Onu gördüğüm an aşık oldum.
Before: …‘den önce
I left before he arrived.
O gelmeden önce ben ayrıldım.
After: …’den sonra
She called me after she finished the project.
Projeyi bitirdikten sonra beni aradı.
When: …’dığı zaman
When I saw him, he was running.
Onu gördüğümde koşuyordu.
While: …’ken, sırasında
While she was cooking, I was setting the table.
O yemek yaparken ben masayı hazırlıyordum.
Until (Till): …’e kadar
I stayed awake until he came home.
O eve gelene kadar uyanıktım.
Since: ‘den beri, …’den itibaren
I have been working here since 2015.
2015’ten beri burada çalışıyorum.
She has been happier since she moved to the countryside.
Kırsala taşındığından beri daha mutlu.
As Soon As: … olur olmaz
I will call you as soon as I get home.
Eve varır varmaz seni arayacağım.
She started laughing as soon as she saw the surprise.
Sürprizi görür görmez gülmeye başladı.
By the Time: ..‘e kadar
By the time we arrived, the meeting had already started.
Biz vardığımızda toplantı çoktan başlamıştı.
By the time he finishes the project, it will be too late.
O projeyi bitirdiği zaman çok geç olacak.
The Moment: .. olduğu anda
She knew it was a mistake the moment she said it.
Bunu söylediği anda bir hata olduğunu anladı.
The moment I saw him, I realized he was upset.
Onu gördüğüm anda üzgün olduğunu fark ettim.
When: olduğu zaman
I was sleeping when you called.
Sen aradığında uyuyordum.
When the teacher entered the class, everyone stood up.
Öğretmen sınıfa girdiğinde herkes ayağa kalktı.
Once: bir kez ... olduğunda
Once you start exercising regularly, you will feel better.
Düzenli egzersize bir kez başladığında kendini daha iyi hissedeceksin.
I’ll explain everything once we meet.
Buluştuğumuzda her şeyi açıklayacağım.
As: iken, sırasında, çünkü
As she was leaving, she noticed her phone was missing.
O ayrılırken telefonunun kaybolduğunu fark etti.
As the weather was nice, we decided to go for a walk.
Hava güzel olduğu için yürüyüşe çıkmaya karar verdik.
2) Time Clauses “will ya da be going to” ile birlikte kullanılmazlar, yerine Present Simple veya Present Perfect ile kullanılırlar.
When they come back from holiday, they will start working. Tatilden döndükleri zaman çalışmaya başlayacaklar.
When they have come back from holiday, they will start working. Tatilden döndükleri zaman çalışmaya başlayacaklar.
When they will come back from holiday, they will start working. Yanlış Kullanım
Time Clauses Yapılarında Zaman Uyumu
Cümleler arasında mutlaka zaman uyumu olmalıdır.
1. Şayet geçmiş zamana (past time) ait bir cümle kuruyorsak, cümlenin ilk ve ikinci kısmı mutlaka geçmiş zamana (past time) bir yapı olmalıdır.
Simple Past + Simple Past
When they left the factory, they went to a restaurant and had a dinner.
(Onlar) fabrikadan çıktıklarında lokantaya gidip akşam yemeği yediler.
Simple Past + Past Continuous
When they left the factory, their guests were working.
(Onlar) fabrikadan çıktıklarında, misafirleri çalışıyordu.
Simple Past + Past Perfect
When they left the factory, we had already arrived at home.
(Onlar) fabrikadan çıktıklarında, biz çoktan eve varmıştık.
Simple Past + Past Perfect Continuous
When they left the factory, we had been having a meeting for one hour.
(Onlar) fabrikadan çıktıklarında, biz bir saattir toplantı yapıyor durumdaydık.
2) Şayet şimdiki zamana (present time) ait bir cümle kuruyorsak, cümlenin ilk ve ikinci kısmı yine şimdiki zaman (present time) bir yapı olmalıdır.
Simple Present + Simple Present
When I wake up at 7:30 on weekdays, I usually have breakfast.
Hafta içi 7:30’da uyandığımda genellikle kahvaltı yaparım.
Simple Present + Simple Future
When I wake up at 7:30 tomorrow, I will not have breakfast.
When I wake up at 7:30 tomorrow, I am not going to have breakfast.
Yarın 7:30’da uyandığımda kahvaltı yapmayacağım.
Simple Present + Simple Future Continuous
When I wake up at 7:30 tomorrow, my brother will be sleeping.
Yarın 7:30’da uyandığımda erkek kardeşim uyuyor olacak.
Simple Present + Simple Future Perfect
When I wake up at 7:30 tomorrow, my brother will have slept.
Yarın 7:30’da uyandığımda erkek kardeşim uyumuş olacak.
Simple Present + Simple Future Perfect Continuous
When I wake up at 7:30 tomorrow, my brother will have been sleeping.
Yarın 7:30’da uyandığımda erkek kardeşim uyuyor olmuş olacak.
Bunları hazırlayan kişinin mesleği nedir acaba bilen birisi felan mı yani bunlara bakarak yksye çalıştığım için önemli cevap lütfen
İngilizce bilmeden cevaplıyorum 🙂