İngilizce Mişli Geçmiş Zaman – Past Perfect Tense

past perfect tense

Bu zaman “Mişli Geçmiş Zaman” olarak ifade edilir ve genel olarak “Simple Past Tense‘in geçmiş halidir.

Past Perfect Tense Konu Anlatımı

1. İçinde fiil olmayan to be formundaki yardımcı fiillerle birlikte kullanılır. Bunlara yardımcı fiil denmesine bakmayın, diğer fiiller gibi -mek, mak eki almazlar.

I had been angry with her before she apologised to me. 
O benden özür dilemeden önce ona çok kızgındım.

to be angry with: birine kızgın olan
apologise: özür dilemek

To be fiilinin 1 – 2 ve 3. halleri aşağıdadır.

to be 1. hali: am, is, are
to be 2. hali: was, were
to be 3. hali: been

They had been at hospital before we came. 
Onlar biz gelmeden hastanedeydiler.

been : to be fiilinin 3. halidir.
come: gelmek

We had been very bored before they came . 
Onlar gelmeden önce canımız çok sıkkındı (canımız çok sıkkkın olmuştu, sıkılmıştı).

to be bored: canı sıkılan, canı sıkkın

Bu cümleyi şu şekilde de söyleyebiliriz. Aralarında neredeyse hiç fark yoktur.

We were very bored before they came . 
Onlar gelmeden önce canımız çok sıkkındı (canımız çok sıkıldı). 
2. Geçmişte bir eylemden daha önce gerçekleşen bir başka eylemi ifade etmek için kullanılır.

I could not lend her any money because I had forgotten my wallet at home. 
Cüzdanımı evde unutmuş olduğum için ona borç para veremedim.

İlk eylem: unutmak
İkinci eylem: borç vermek

They had already finished their homeworks before their teachers entered into their classes. 
Öğretmenleri sınıflarına girmeden önce ev ödevlerini zaten bitirmişlerdi.

İlk eylem: bitirmek
İkinci eylem: girmek

By the time she arrived at home, her guests had already left. 
O, eve varana kadar misafirleri ayrlmıştı.

İlk eylem: ayrılmak
İkinci eylem: varmak

I knew many cities in China because I had been there so many times. 
Çin’deki pek çok şehri çok iyi biliyordum çünkü oralarda çok fazla kez bulunmuştum.

İlk eylem: bulunmak
İkinci eylem: bilmek

3. Yapılması planlanmış, fakat yapılamamış bir eylemden bahsetmek için kullanılır.

I had hoped to get a salary increase, but they did not make an increase on that. 
Maaşa zam ümit etmiştim, fakat yapmadılar.

They had wanted to see him once more before he passed away, but his doctors did not let him do it. 
Ölmeden önce onu bir kez daha görmek istemişlerdi, fakat doktorları müsaade etmedi.

Olumlu Cümleler

Özne + had + fiil 3. hali + nesne + zaman

I had + fiil 3. hali
You had + fiil 3. hali
We had + fiil 3. hali
They had + fiil 3. hali

She had eaten too much before she left home.  
Evden çıkmadan önce çok fazla yemek yemişti.

He had + fiil 3. hali
She had + fiil 3. hali
It had + fiil 3. hali

She had eaten too much before she left home.  
Evden çıkmadan önce çok fazla yemek yemişti.

Olumsuz Cümleler

Özne + had + not + fiil 3. hali + nesne + zaman
I had not (hadn’t) + fiil 3. hali
You had not (hadn’t) + fiil 3. hali
We had not (hadn’t) + fiil 3. hali
They had not (hadnt) + fiil 3. hali

We had not eaten too much before we left home. 
Evden çıkmadan önce çok fazla yemek yememiştik.

He had not (hadn’t) + fiil 3. hali
She had not (hadn’t) + fiil 3. hali
It had not (hadn’t) + fiil 3. hali

We had not eaten too much before we left home. 
Evden çıkmadan önce çok fazla yemek yememiştik.

Soru Cümleleri

Had + özne + fiil 3. hali + nesne + zaman?

Had I + fiil 3. hali
Had you + fiil 3. hali
Had we + fiil 3. hali
Had they + fiil 3. hali

Had we eaten too much before we left home? 
Evden çıkmadan önce çok mu fazla yemek yemiştik?

Had he + fiil 3. hali
Had she + fiil 3. hali
Had it + fiil 3. hali

Had she eaten too much before she left home? 
Evden çıkmadan önce çok mu fazla yemek yemişti?

Olumlu Kısa Cevaplar

Yes, I had. 
Yes, you had. 
Yes, we had 
Yes, they had. 

Yes, he had 
Yes, she had. 
Yes, it had. 

Olumsuz Kısa Cevaplar

No, I had not.        No, I hadn’t. 
No, you had not.    No, you hadn’t. 
No, we had not      No, we hadn’t. 
No, they had not.  No, they hadn’t. 

No, he had not      No, he hadn’t. 
No, she had not.    No, she hadn’t. 
No, it had not.        No, it hadn’t. 

6 YorumlarYorum Bırak

  • They had wanted to see him once more before he passed away, but his doctors did not let him do it.
    Cümlesinde “let him” mi demek lazım, “let them” mi?
    Teşekkürler.

    • Ali Bey, “let him” denmeli çünkü bir önceki cümlede “him” denmiş. Yani doktorlar “ona” müsade etmedi. Şayet “them” olsaydı “onlara” olurdu.

  • Soru cümlesinde “had we learnt” yazmışsınız ama fiilin birinci hali demişsiniz learn olmayacak mı? Doğrusu learn mı learnt mı?

    • Ayşe Hanım, belirttiğiniz cümleyi göremedim. “learnt” veya “learned” her ikisi de olur.

      • Ayşe Hanım’ın söylediği cümle, sayfanın yukarı kısmındaki tabloda yer alan cümle. Yanlışlıkla “fiilin 1. hali” yazılmış.

      • Cahit Bey, evet şimdi fark ettim ve gerekli düzeltmeyi yaptım, katkınız için çok teşekkürler.

Yorum Yap

E-posta adresiniz yayımlanmayacaktır. Gerekli kısımlar * olarak işaretlenmiştir.