Bu sayfamızda İngilizce tanışma diyalogları yer almaktadır.
Serkan: Hello, my name is Serkan. May I know you?
Merhaba, benim adım Serkan. Sizi tanıyabilir miyim?
Sarah: Hi, my name is Sarah.
Selam. Benim adım Sarah.
Serkan: Nice to meet you, Sarah.
Tanıştığımıza sevindim, Serkan.
Sarah: Nice to meet you, Serkan.
Bende tanıştığımıza sevindim, Serkan.
Serkan: Where are you from?
Neredensin?
Sarah: I live in Istanbul, but I’m originally from New York.
İstanbul’da yaşıyorum, fakat aslen New York’tanım.
Serkan: Can I learn how old you are if you dont mind?
Sakıncası yoksa kaç yaşında olduğunu öğrenebilir miyim?
Sarah: Of course, I am 22 years old.
Elbette ki. 22 Yaşındayım.
Serkan: Where do you reside in Istanbul?
İstanbul’da nerede oturuyorsun?
Sarah: I reside in Taksim.
Taksim’de oturuyorum.
Serkan: Oh, really? Me too.
Aaa, gerçekten mi? Ben de.
Sarah: Do you study or work?
Okuyor musun yoksa çalışıyor musun?
Serkan: I work.
Çalışıyorum.
Sarah: What do you do?
Ne iş yapıyorsun?
Serkan: I am an architect. And you?
Mimarım. Peki sen?
Sarah: I am a student at İstanbul University.
Ben İstanbul Üniversitesi’nde öğrenciyim.
Serkan: What do you study?
Ne okuyorsun?
Sarah: I study economics.
İktisat okuyorum.
Serkan: Are you single or married?
Evli misin yoksa bekar mısın?
Sarah: I am single. What about you?
Bekarım. Peki sen?
Serkan: I am single, too. I would like to know more about you.
Ben de bekarım. Seni daha fazla tanımak isterim.
Sarah: Why not! We can exchange our phone numbers if you wish.
Neden olmasın! İstersen telefon numaralarımızı birbirimize verebiliriz.
Serkan: Yes, sure. My mobile number is 0532 000 00 00. What is yours?.
Evet, tabii ki. Cep telefon numaram 0532 000 00 00. Seninki nedir?
Sarah: Mine is 0555 000 00 00. Please feel free to call me whenever you want.
Benimki 0555 000 00 00. Lütfen ne zaman istersen aramakta çekinme.
Serkan: You too. I am very pleased to know you. I must go now.
Sen de. Tanıştığıma çok memnun oldum. Şimdi gitmem gerekiyor.
Sarah: Ok Serkan, hope to meet you again.
Peki Serkan. Umarım tekrar karşılaşırız.
Serkan: I hope so. Take care, have a nice day!
Umarım. Kendine iyi bak, hoşçakal.
Sarah: You too, bye bye!
Sen de kendine iyi bak, güle güle.
İngilizce öğrenmek isteyen birileri için en anlaşılır, en teferruatlı bir site olmuş. Aradığınız birçok şeyi bulabiliyorsunuz.
Biraz gayretle bu siteden İngilizce öğrenilebileceğine inanıyorum. Emeğini geçenlerin ellerine sağlık…